Audio Note Dac 4.1 - Triple C-Core

Bu seferki konuğum DIY (Do It Yourself - kendin yap) kit olarak satılmasına karşın ultra high-end klasmanındaki hazır muadilleriyle yarışabilecek düzeyde olduğunu düşündüğüm bir cihaz Audio Note Dac 4.1 - Triple C-Core edisyon.

Dac 4.1 bildiğimiz meşhur Audio Note firmasının şu aralar satışta olan kendin yap kitlerinden birisi oluyor. Audio Note 90'ların sonlarına doğru Meishu 300B set amfi ile kendin yap işine adım atmış. Beklentilerinin üzerinde ilgi görmeleri neticesinde portföylerini genişletmişler. Dac haricinde SET ve Push-Pull tarzında amfi ve pre-amfileri de var. Daha fazla bilgi edinmek için internet sitelerine bakabilirsiniz.  http://www.ankaudiokits.com/ 

Dac 4.1 Triple C-Core edisyon Audio Note'un satışta olan en güncel ve en üst seviye dacı oluyor. Hazır modele sözüm yok yalnız diy kitin sesini burada Türkiye'de tecrübe eden fazla kişi olduğunu zannetmiyorum. Bu düşüncemin altında yatan nedenler sırasıyla kendin yap model olmasına karşın hiç de ucuz olmaması (yurtdışı satış fiyatı $3100), hakkındaki yorumların yetersizliği ve tasarımının sürekli güncellenmesi diyebilirim. Yorumlarımı siz sevgili hobidaşlarla paylaşmaya kendimi borçlu hissettim. 

Kit aşağıdaki fotoğrafta göründüğü şekliyle neredeyse tamamen de-monte bir şekilde geliyor. İlk karede kitin sadece ufak bir içeriği görünüyor. Hazır olarak sadece üzerinde dac çipinin bulunduğu dijital devre kartı geldi. Diğerleri dirençlerine kadar de-monte durumdaydı. Kırmızı renkli baskı devreler oldukça kaliteliler sanıyorum 4mm kalınlığında olmalı.  Malzeme olarak çeliğin tercih edildiği biraz büyükçe bir kasası vardı. Audio Note gördüğüm kadarıyla bu kasayı başka kitlerine de uydurmak istemiş. Üzerinde kullanmadığım, belli ki farklı cihazlara uysun diye açılmış delikler, soketler vs vardı. Aktif/pasif komponent kalitesi ortalamanın bir hayli üstünde çıktı diyebilirim. İlk olarak Mundorf Supreme kapasitörler, Audio Note Tantalum ve Takman rezistörler dikkatimi çekti. Lamba konusunda fazlaca bilgim yoktur fakat gelen General Electric ve Rus malı NOS lambaların iyiye işaret olduğunu tahmin edebiliyorum. Ufak bir detay olarak dac çipinin bulunduğu dijital devreyi besleyen PSU üzerinde Cree SIC diyotlar kullanmışlar. Gördüğümde aklın yolu bir demiştim. ARK güç kaynaklarında en iyi netice aldığım diyotlardır bunlar.

Montaja c-core çıkış trafolarını kasaya sabitleyerek başladım. Trafolardan birine birkaç delme işi gerekti. Sürekli güncellenen bir model olduğunu buradan anlamak zor olmadı :)  Bu noktada trafolardan bahsetmeden olmaz. Her biri 2 kg. civarı çeken bu bebekler cidden etkileyici görünüyorlar.  İşçilikleri mükemmel diyebilirim hatta sanat eseri gibi. İnsan bunları görünce cihazdan çıkacak sesi de bir hayli merak etmeye başlıyor. Trafoları firmadan ayrı olarak temin etmek mümkün. Bazı modellerin yükseltme paketi içinde de yer alıyorlar. Bir yerlerde denk gelmiştim yanlış hatırlamıyorsam çifti $1500 civarında olmalı. Az para değil :)

Trafolardan sonra güç trafosu ve indüktör bağlantılarını yaptım. Bu komponentler de gayet kaliteli görünüyorlardı. Daha önce pek çok kez farklı marka/model lamine güç trafolarıyla tecrübem oldu. Genellikle kaliteli marka ürünler tercih etmeme karşın Audio Note'un gönderdiği şey çok daha özel gibi duruyordu. İlerleyen günlerde cihazı tamamlayıp elektriği verdiğim zaman kendini göstermişti. Lamine trafoların genel "hum" sorunu bu trafoda çok düşük seviyelerde geziniyordu.

İşin en fazla vakit alan kısmı olan baskı devre lehim ve montaj faslını fotoğraflamaya fırsatım pek olmadı. Ağırdan aldığım birkaç haftalık keyifli bir çalışmadan sonra cihazı tamamladım. Çıkış trafoları ile çıkış soketleri (rca ve xlr) arasında kullanılacak kablo kit içinden çıkmamıştı. Burada Neotech kablo kullanmayı tercih ettim.

Dacın arka kısmında 15A güç girişi ve açma kapama butonu haricinde standart olarak sunulan bir adet Spdif dijital giriş ve analog çıkışlar (RCA ve XLR) mevcut. Ek olarak XLR formatında bir dijital giriş imkanı da sunmuşlar yalnız bu girişin bağlantı noktasına sonradan gelen USB/Spdif çevirici kartın çıkışını bağladım. Dacımızın artık bir USB girişi de var.

Dac 4.1 kalbinde R2R mimarili bir dijital analog dönüşüm tekniği barındırıyor. R2R'nin çalışma mantığına fazla girmek istemiyorum. NOS (Non Over Sampling - üst örnekleme yapmayan) bir yapıya sahip. Daha fazlasını merak edenler için Google diyelim. R2R lerin performansını kullanıcıları genellikle analoğa en yakın ses olarak nitelendiriyor. Dac 24/96 ye kadar örneklemeleri kabul edebiliyor. M2 rektifiye ve analog çıkış katlarının lambalı olması haricide farklı ve önemli olduğunu düşündüğüm bir diğer nokta ise analog tarafta filtre kullanmaması.

Kartların güç bağlantılarından önce aksilik olmaması için birkaç sefer ölçümler yaptım.  Her şey yolunda idi.  Hadi o zaman filamentleri ateşleyelim :)

İlk denemeleri Stereo Mecmuası vesilesiyle tanıştığım, şu aralar ailecek görüştüğümüz arkadaşım Tuğrul Erbaydar'ın sisteminde yaptık. Kendi sistemimdeki dijital kaynağın USB çıkışını optimize etmek için bir hayli uğraşmıştım ve o aralar dacın USB girişi henüz mevcut değildi. Spdif çıkışa dönmek yerine (bir dizi ayarlar ve yeni kurulum gerekecekti) cihazı kucaklayıp götürmek daha mantıklı geldi.  Bir yarım saatlik ısınmanın ardından müzik keyfimiz başladı.

Dinlemeleri yaptığımız sistem şu şekilde : T+A Criterion TS300 hoparlörler, Tsakiridis Aeolos lambalı entegre amfi, GoldNote cd çalar ve ekstra satılan Goldnote PSU-7 güç adaptörü. Spdif bağlantı için basit bir RCA kablo, Black Rhodium Opera ara-bağlantı kablosu ve güç için Acrolink 7N-4030 kablolar kullandık. Dac henüz yanmamasına rağmen, daha ilk dakikalarıydı, duyduğumuz ses o sistemin referansı niteliğinde oldu diyebilirim. Sistemin analog tarafının güçlü olduğunu düşünüyorum. Audio Note Dac 4.1 den aldığımız ses çoğu açıdan analoğa çok yakındı. Birkaç hafta sonra yaptığımız ikinci dinleme testinde ise her şey daha da netleşti. İyi bir dac arayan analog severlerin gerçekten çok sevebileceği bir cihaz bu. Acaba kötü kaynakla durum nasıl olacaktı..? Her evde bulunan basit bir dvd çalıcıdan yine ucuz ve kötü bir kabloyla bağlantı aldık. Aldığımız netice şaşkınlık düzeyimizi katladı diyebilirim.  O aralar bu sisteme kıyasla daha üst seviye sistemi olan başka bir dostumun DCS Puccini sine kulak kabartmıştım. Audio Note Dac 4.1 'in verdiği şey beni daha fazla etkilemiş olmalı. Kendi sistemimde ondan fazla dac dinlemiş olmalıyım bunlara NOS modeller de dahil. Bir o kadar da sağda solda tecrübe ettim. R2R-NOS mimarisinin olumlu özellikleri bir yana (bunları az çok ayırabiliyorum) açıklık düzeyi, veya cihaz kaynaklı gürültü düzeyinin düşüklüğü diyelim, bu kadar başarılı bir daca daha önce denk gelmemiştim. Özellikle kötü kaynak deneyimiz beni ters köşeye yatırmıştı. Herhangi bir dijital sistemdeki temel kusurların çoğunu kaynağa bağlardım meğersem dac hiç masum değilmiş. Ufak bir not; Dac 4.1 odyofil olarak nitelendirebileceğim bir cihaz değil. Derin, katman katman bir sahne, havada mermi gibi uçuşan tizler, etkileyici vokaller filan beklemeyin. Bu cihaz müzik dinlemek için yaratılmış. Müzikal tabirini sonuna kadar hak ediyor ve bu başarımını detaydan fazla ödün vermeden yapıyor. Tebrikler Audio Note.

Yazımı sonlandırırken dacın bana ait olmadığını üzülerek belirtmek isterim. Bir arkadaşım tavsiyem üzerine satın almıştı. Doğru bir ürün tavsiye ettiğim için ve en önemlisi kendisinin de neticeyi çok sevdiği için mutluyum.