Sayfalar

Wednesday, January 9, 2019

Open Baffle Full-Range + Ripol





İlk full-rage denemelerim rahmetli Bernard Salabert'in 12" ebadındaki "dual concentric" PHY-HP sürücüleriyle olmuştu. Full-range sevdalıları için son noktalardan biri olan bu sürücüleri alabilmek için bir arkadaşım atlayıp Fransa'ya gider. O aralar vakti olmadığından epey uzunca bir (iki yıl diyelim) sürücüleri türlü işkencelere yatırmak için bende bırakır. Open baffle dizaynlara olan ilgim de işte aralar su yüzüne çıkar. "Şunu geniş bir panele bağlasam, kutusu olmasa..." düşünceleriyle uyandığım bir sabah hızlıca aksiyona girdiğimi hatırlıyorum. Kabin olmayınca hayat daha kolay. Bir yerlerde uygun ölçüde kestirdiğiniz ahşap panele, sürücüye uygun bir daire açıyorsunuz ve arkasına ufak bir destek bitti gitti. Taktım dinledim.. Ne..nasıl yani..??

Open baffle nedir biliyordum. Civarda oturan, sıklıkla gidip geldiğim bir arkadaşımda özellikle bu işler için tasarlanmış Supravox EXC sürücüler vardı.  Bu sürücülerin elektro magnet düzenekleri için özel bir lineer güç kaynağı tasarlamışlığım da vardır merak edenler buraya. Neresine el atsak uçup gidiyordu özel bir ses fakat bir şeyi evde, kendi sisteminle kıyaslamak başka tabi.

Nasıl yani??  O kabinlerle müziğin içine ettiğimizi fark ettim. Daha önceleri bas önemlidir, denge önemlidir, müziğin ruhu bastan gelir derdim. Şimdilerde de aynıyım, değiştiğimi söyleyemem yalnız kapı gibi suratıma çarpan bir şey vardı burada. Canlı performanslarda, konserlerde hoparlör üzerinden değil de direk duyduğum zamanlarda gibi hisetmeye başlamıştım. Rahatlık, genişlik, öne ve arkaya uzanan ses, doğallık, açıklık, hız, rahatlık, büyük ses, müziğin içine girmek, doğru ses, huzur.. rahatlığı söylemiş miydim??  Kabinli hoparlörler kullandım, fiyatı 100K dolarları bulan üst düzey şeyler dinledim. Yurt dışında fuarlara gittim milyon dolarlık odalara da girdim. 360 derecelik MBL'i, elektrostatik panelleri, dinlemeyi çok istediğim ama kısmet olmayan Audio Consulting Rubanoid'i ve benzeri ezber bozan şeyleri ayrı tutarak klasik kabinli tasarımlar için şu benzetmeyi yapabilirim: yan odada, dışarıda bir yerlerde bir konser var ve siz pencerenizi açarak sesi içeri davet ediyorsunuz. Odanın içinde sesi, pencereden girdiği kadarıyla dinliyorsunuz. Kendi çapı içinde derinliği olan, büyüklüğü pencereyle orantılı, sadece karşıdan gelen bir ses. Daha büyük, çaplı bir hoparlörle ses daha büyük ve güçlü ama halen karşıdan geliyor, halen sıkışık ve gerisi yok. Kutu gidince duvar yıkılıyor, sesin daha fazla içindesiniz..salona, ön koltuklara geçiyorsunuz. Sahne de sahne.. Sahne işte böyle olmalı beyler.!

Her neyse.. nerede kaldık ha tamam Salabert. İki yılın ardından PHY'ler evden gider. Kendime başka bir open baffle yapmaya karar vermiştim. Hani şu bas kafam var ya..tamam open baffle harika, full range harika ama bası da olsun ruh gelsin düşüceleriyle OBL15'e girişmiştim. Çok yollu hoparlörlerin klasik sorunsalları, crossover kayıpları vs. doğal olarak bu dizaynda da vardı yalnız denge olarak beni fazlasıyla mutlu etti. O ara içimde kalan full-range tutkusunu makul rakamlara satılan bir sürücüyle farklı kombinasyonlarda deneyimlemek istemiştim. Özellikle teknik açıdan beni doyuran "Fane Sovereign 12-250tc" leri alıp bir kenara koymama neden olmuştu bu.

Ve gün geldi çattı 12-250TC ler kutusundan çıktı...

12" ebatlarında olan bu sürücüler "triple cone" yapıda. Yapıyla ilgili kısa bir açıklama getirmek istiyorum. Tannoy'dan "dual concentric" ifadesine aşina olanlar vardır. Salabet'in PHY-HP sürücüsü de benzeri şekildeydi. Diğer bir örnek olarak aklıma gelen Zu Audio var. Bunlar dual-cone yani iç içe geçmiş iki sürücüye sahip. Bu dizaynlar için ayrıca "whizzer cone" tabiri de kullanılıyor . Artıları ve doğal olarak eksileri de olan bir tasarım. Bu tip sürücülerle yapılan hoparlörlere göz atarsanız bazılarında ayrıca süper tiz sürücüleri kullanıldığını görebilirsiniz. Bazı modellerin bu eklentiye ihtiyacı olduğunu gördüm, bazıları içinse tercih meselesi diyebilirim. Örneğin sıklıkla dinlediğim Tannoy Kensington Se "bence" ihtiyaç duymamasına karşın üstüne bir süper tiz atan kullanıcıları vardır. Fane 12-250TC bu konuda biraz daha iddialı diyebilirim. Tiz başarımı için bir kat daha çıkmışlar "dual" olmuş "triple". Yapı üçlenmiş. Kaçak mı olmuş imarlı mı göreceğiz :) aşağıdaki grafikleri hiç fena durmuyor ama..


Kırmızı çizgi sürücünün karşısından, mavi ise 45 derecelik koridorun dışından yapılan ölçüme ait. 20 Khz. ye kadar kayıpsız gidiyor vov ! Bu tip sürücü için sağlam bir üst frekans tepkisi bu. Spektrumun geneli için çizgi süper lineer değil. Bu full-range sürücülerin tümünde gördüğümüz klasik bir manzaradır hata bu modelin çok kötü olmadığını söyleyebilirim. 1.5 Khz. civarında başlayan, özellikle 5 Khz. civarında artan bir yükselmemiz var. Bu kısım için bir bir "notch filtre" dizaynı yapabilirim veya mavi çizginin peşinden koşabilirim "fiziksel" bir çözümle. Aşağıdaki empedans grafiğinde ise rezonansı 55 Hz. civarında görüyoruz. 
      

Bu tip bir sürücüye kabin yapmak isteyenler var mı ?  

İyi haber buna biraz kafa patlattım ben. Kapalı "sealed" yapıda 80-85 litre civarında bir kabinle bu sürücünün gayet iyi geçineceğini zannediyorum. Kabin litresi bas tepkisi için önemli. Daha büyük bir kabinle daha diplere inmek mümkün ama yukarıdaki rezonans sorunu başa dert olur. Bu nedenle maksimum litreyi 85 öneriyorum. Monitör sesi isteyenlere 55-60 litrelik bir kapalı kutu da olabilir veya az daha küçük ve portlu.



İş başa düşer. Epeydir ahşap tozu solumuyordum iyi geldi :)

İlk prototip için kestirdiğim 18mm. kalınlığındaki mdf ahşap panellere sürücü için uygun yuvalar açtım. Her panel için iki adet mdf panel kullandım toplamda 36mm. kalınlığım var. Bu şekilde iki paneli birbirlerine yapıştırmanın nedenlerinden biri panelde oluşacak vibrasyonları daha etkin bir şekilde söndürmek (sönümleme için uygun bir yapıştırıcı ile)

Yuvalar açılır, paneller yapıştırılır, hoparlör bağlantı terminalleri ve ufak tefek işleri yapılır, sürücüleri takılır. Bir pazar gününe sığdı bunlar. Minimalizmin gözünü seveyim.



Projenin ilk adımı şu şekilde ve hızlıca hayata geçti. Bir metrelik bir panel üzerinde full-range sürücü. Aşağıda çektiğim bir videosu bile var. Hoparlörü arkasında herhangi bir filtre "crossover" kullanmadan çaldım ve kaydettim. Kayıtla ile ilgili diğer diğer bilgiler şöyle : vokaldeki seksi bayan Diana Krall 'in kendisidir. Dönen plak 2017 tarihli "Turn Up The Quiet".  Mütevazi ama direct drive bir pikap "Audio Technica LP5", hemen arkasında diy mm fono "bunda mütevazi olamayacağım harika oldu", Silk Audio Glowmaster KT-120 lambalı ampli. Kabloların bir kısmının dizaynı bana ait kalanları eh işte..


Diana Krall'ın tarzı ve müzikal kalitesi bir yana, daha önce kendisini hiç bu kadar seksapel bulmamıştım. Sanatçıyla iletişime geçmenin ötesinde oldu biraz ehem pardon.. :)) Aman hanım duymasın!

Bundan sonra ne olacak ?

Yazının başındaki çizimde panele monte edilmiş bir bas kabini görünmekte. Bu tip bas dizaynların bir ismi var "ripol". Bu bebek işte böyle bir düzenekle birleşecek. Evliliğin kusursuz olması için önden epeyce kafa patlatılacak. Muhtemelen 3-5 farklı kutu dizaynı yapılacak. Anlaşamayanlar salondaki sobada yakılacak. En azıdan sert geçen bu kış için ısınma babında bir dönüş yaşatacak ailemize. 

Ripol'ün  ne olduğunu merak edenler daha önce derlemiş olduğum bu yazıya bakabilir. Özetle yarı açık, horn tipi bas kutusu tabirini yapabilirim. Kabinin ön ve arkası (ve sürücünün ön ve arkası) geniş açıklığa sahip. Ön / arka arasındaki açıklık oranı için şu an kafamda kurmuş olduğum oran 1/2.  Ripol tasarımlar genellikle çift sürücüyle yapılıyor. Sürücüler birbirlerine bakacak şekilde yerleştirilip eş fazda sürülüyor. Bu yaklaşım, doğası gereği, sürücülerin birbirlerine baskı yapmasını sağlıyor ve bu ise her bir sürücünün Fs ve Qts değerlerinin olumlu yönde  iyileşmesine neden oluyor. Örneğin 32 Hz. Fs değerine sahip iki sürücünün bu şekilde sağlıklı olarak 24 Hz. lere kadar inebildiği rapor edilmiş. Gördüğüm grafikler Fs açısından etkileyici olmasına karşın 100 Hz. üstünün hızlı çökmesi beni düşündüren en önemli nokta. Çift sürücülü ripol ile çok iyi bir sub-woofer yapılabilirdi lakin benim bu dizaynda isteğim 20 Hz.li rakamları görmekten çok 150 Hz. civarına kadar doğrusallığını fazla kaybetmeyen hızlı bir bas. Fane 12-250'in open baffle üzerindeki bas tepkisinden buna ihtiyacım olduğunu çıkardım. Tek sürücüye yöneldim.

1. edisyon ripol için ahşaplar kesildi, frezeler kuşandı...

Devamı gelecek.

2 comments:

  1. Güney bey merhabalar, buralarda mısınız efendim. Yazınız, benim arayışlar içinde olduğum bir konu üzerinde Türkçe sınırlı kaynaklardan biri oldu. Belki kim okuyacak diye paylaşmadığımız bilgiler, internet aleminde sınırlı sayıda kişiye de olsa yardımı dokunabiliyor. Bu bakımdan ben yararı dokundu, elinize sağlık. Eğer yazımı görürseniz lütfen benimle buradan iletişime geçin, size sormak istediğim yüzeyselde olsa bir kaç soru olacak, tekrardan teşekkür eder iyi hobiler dilerim.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Merhabalar, biraz geç gördüm kusura bakmayın. İyi dilekleriniz için teşekkürler.
      Sürekli kontrol ettiğim e-posta adresim guneyt@yahoo.com buraya yazabilirsiniz..
      Selamlar

      Delete